Bir insanın gülüşünün güzelliğini en çok etkileyen şeylerden bir tanesidir, dişlerinin sağlıklı olması. Dişlerin sağlıklı olması ve güzel görünmesi ile güzelleşen insan gülüşü, bazı yüzleri daha güzel hale getirmektedir; bazen ise, dişlerin sağlıksız ve kötü görünümü, gülüşlerin güzelliğini ortadan kaldırabilmektedir. Ve diş sağlığı dediğimiz zaman da aklımıza sadece dişlerimizin çürük olup olmaması gelmemelidir. Diş sağlığı dediğimiz zaman bahsettiğimiz aslında ağız sağlığıdır, ve ağız sağlığının içinde en önemli yeri kaplayan da dişeti hastalıklarıdır.
Dişlerimizin sağlıklı olup olmaması, dişeti sağlığı ile yakından ilgilidir. Şöyle ki, dişetimizde meydana gelen bir abseyi, dişimizden kaynaklı olması nedeniyle, doktorumuza başvurarak çektirdiğimiz zamanlar, az denilemeyecek kadar çoktur. Abse, dişimizin altında bir bölgenin şişmesini sağlamakta, renk değişimi pembeden kırmızıya doğru ilerlemekte; ve bu oluşan durumun yarattığı ağrı nedeniyle de, dişeti hastalıkları nedeniyle çektirdiğimiz diş sayısı bir hayli fazla olmaktadır. Dişeti hastalıkları nedeniyle, kök yerini değiştiren dişin sallanması nedeniyle çekilmesi gereken diş sayısı da azımsanmayacak kadar fazladır.
Diş eti hastalıkları, iki gruba ayrılıyor. Ve bu gruplar içerisinde, basit dişeti hastalıkları; ve ilerlemiş dişeti hastalıkları yer alıyor. İlerlemiş dişeti hastalıklarını ise kendi aralarında ikiye ayırmak mümkün. Bunlardan biri kronik ilerlemiş dişeti hastalıkları; ve bir diğeri de agresif ilerlemiş dişeti hastalıkları. Basit dişeti hastalıkları ve kronik dişeti hastalıklarını önleyebilmek için bazı uygulamalarda bulunulabilirken, agresif dişeti hastalıkları için yapılması gereken şey ise, erken teşhis için yılda en az iki kez, diş hekimi kontrolünde bulunmaktır.
Basit dişeti hastalıklarının nedenlerinden en önemlisi, düzenli olarak yapılmayan ağız ve diş bakımıdır. Bunun içerisinde ise, diş fırçalamanın önemi azımsanmayacak kadar yüksektir. Dişlerinizi düzenli bir şekilde ve size öğretildiği gibi fırçalarsanız eğer, basit dişeti hastalıklarına yakalanma riskiniz oldukça azalacaktır. Ancak, basit dişeti hastalığına yakalandıysanız eğer, yapılacak tek şey, tedavi yöntemine başvurmaktır. Aksi takdirde, ilerlemiş dişeti hastalıkalrının kronikleşmiş haline dönüştürmüş olacağınız bir dişeti hastalığına yakalanmış olursunuz.
Agresif dişeti hastalıkları ise, erken tedavi edilmediği zaman, kronikleşmekten ziyade, erken diş kayıplarına neden olmaktadır. Diş köklerindeki dişeti iltihap ile sarılmakta, bu iltihap ise zamanla, dişinizin kökündeki kemiğin de iltihapla sarılmasına neden olmakta; ve yavaş yavaş yer değiştirmeye başlayan diş kökü, dişinizin sallanmasına neden olmaktadır. Sallanan dişin ise, çekilmesinden başka yapılabilecek bir durum yoktur.
Dişeti hastalıklarına en çok yakalanma riski olan kişilerin, erken yaşta diş kaybı yaşamış olan anne ve babaların çocukları olduğunu söyleyen diş hekimleri, bu nedenle, bu kişilerin kesinlikle altı ayda bir mutlaka diş hekimi kontrolünde olmaları gerektiğini belirtiyorlar. Günümüzde, dişeti hastalıklarının erken teşhisinde yapılabilecek olan ilk şey, antibiyotik ilaç kullanımı ile, diş etinde meydana gelen iltihabı kurutmaktan geçmektedir. Kuruyan diş eti iltihabından sonra ise, sizin dişleriniz yeniden eski sağlıklı günlerine kavuşacak; ve bu sayede de gülüşlerinizin daha güzel olması sağlanmış olacaktır.
Sağlıklı dişeti; ve sağlıklı dişler ile, daha güzel bir gülüş için, mutlaka düzenli olarak diş hekimi kontrolünüzü yaptırmalısınız.