Çalışan anne olmak, çok farklı sorunları da beraberinde getiriyor. Çalışan anne psikolojisi, hangi durumlara yol açıyor? Çalışan anne olmak gerçekten zor mu? Çalışan anneler sorunlarını nasıl aşabilirler? Çalışan anne olmak üzerine
<!–adsense–>
Çalışan Anne Psikolojisi ve Çalışan Anne Sendromu
İş yerinde, günün stresinin ardından eve varınca çocukla ilgilenme zorunluğu ve mutfağa girme sorumluluğu çalışan anne olmak sendromunun belirgin özelliğidir. Çalışan anne için, iş yorgunluğunun üstüne bir de evde koşuşturmacası başlamaktadır. Ev işleri, çocukla ilgilenmek, yemeği hazırlamak gibi bir sürü iş onu beklemektedir.
Çalışan anne sendromunun esas noktaları:
- aşırı sorumluluk altında kalmak,
- iş ve ev hayatını idare etmenin yorgunluğu,
- çocuğuna iyi anne olamamaktan gelen suçluluk
Çalışan Annelerin Sorunları Nelerdir?
Ekonomik yetersizlikler sebebiyle veya mesleklerinden uzak kalmamak için çalışan annelerin en önemli sorunu, aşırı sorumluluk yüklenmek, yorgunluk ve suçluluk duygusu olarak ortaya çıkıyor. Bir araştırmaya göre ise çalışan annelerin en büyük sorunu çocuk bakıcısı bulmak.
Uzmanlar, çalışmak zorunda kalan annelere, gerek evde, gerekse işte, yükün arttığı dönemlerde bir süre yalnızca acil ve önemli olan işlerle ilgilenmelerini tavsiye ederek, “Bazı işleri başkalarına devretmeyi deneyin, işyerinde iş arkadaşlarınızdan, evde ise eşinizden, varsa diğer çocuklarınızdan veya yakınlarınızdan yardım isteyin. Eşiniz, yeni doğan bebeğinizi emziremez belki ama, bugüne kadar hep sizin hazırladığınız akşam yemeğini hazırlayabilir” diyorlar.
Çalışan annelerin yükü gerçekten çok ağır gibi görünse de, taşınabilir hale getirebilirsiniz.
Yükünüzü hafifletmesini kocanızdan istemelisiniz. Aile içinde sorumluluk paylaşımı yapmanızda fayda var. Uzmanlar şunu öneriyorlar:
“Yükünüzün çok arttığını hissettiğiniz yerde bazı alışkanlıklarınızdan tamamen vazgeçin, bunun için kendinize önceden ‘vazgeçilebilirler listesi’ bile hazırlayabilirsiniz. Örneğin, ev işleri için düzenli bir yardımcı alamıyorsunuz ve iki haftada bir mutlaka mutfağın dolaplarının temizlenmesini gerekli buluyorsunuz ve artık buna ayıracak zamanınız yok. Eşiniz hayatta yapmaz böyle bir işi, anneniz çok yaşlı, arkadaşınıza böyle bir şeyi teklif etmeyi düşünemezsiniz bile. O zaman bu alışkanlığınızdan vazgeçin ya da bu düşüncenizi terkedin. Mutfak dolapları bekleyebilir, arkadaşlarınız bekleyebilir, müşteriler ve hatta müdürünüz bile bekleyebilir, ama çocuğunuz bekleyemez. İnsan, hayatında pek çok şeyden istifa edebilir herhalde, ancak annelikten istifa edemez”.
Çalışan Annelerde Suçluluk Duygusu Nasıl Aşılır?
Hemen her çalışan annenin, dozu değişmekle birlikte suçluluk duygusu yaşadığına dikkat çeken uzmanlar, bu duyguyu hafifletmek için, ‘Çalışmak zorundayım (çocuğum için para kazanmam gerekiyor), çalışmayı seviyorum (çocuğum mutlu bir anneyi hakediyor)’ diye düşünülmesini öneriyor.
Uzmanlara göre, çalışan anne, işlerini planlı yaparak, çocuğuna ayırdığı zamanı en verimli şekilde değerlendirerek suçluluk duygusundan kurtulabilir. Hafta sonu onunla başbaşa yapacağınız bir tabiat gezisi, haftanın 5 günü sabahtan akşama kadar onunla birlikte olup hiçbir şey paylaşmamaktan çok daha iyidir. Çocuğunuzla birlikte olduğunuz süre değil, bu süreyi nasıl değerlendirdiğiniz önemlidir. Suçluluk duygusundan kurtulmaya çalışırken pratikte sizi zorlayan durumlarla karşılaşırsınız, bunların üzerinde çok fazla durmamaya da gayret edin.
Klinik Psikolog Eniz Pamuk, çalışan anne sendromunun ortaya çıkış sebeplerini şöyle analiz ediyor: “Hem anne olup hem de çalışan kadın, zamanının büyük bölümünü vicdan azabıyla geçiriyor. Bu duygunun temelinde çalışan annenin klasik anne gibi davranma içgüdüsü yatıyor. Oysa çalışan anne olmak yetersiz bir anne olmak anlamına gelmiyor. Herşey çalışan anne olmanın farklı bir annelik kavramı olduğunu kabul ederek yola çıkmakla başlıyor. Anne olmayı çok klasik kalıplar içinde tanımlayıp o kalıpları ölçü almak, çalışan annelerin vazgeçmeleri gereken yanlış inanışların başında geliyor. Herşeyin mükemmel olması gerekmez. Evin çok temiz olması ya da akşam yemeklerinin çok düzenli ve çeşitli olması çocuğa ayrılacak zamanın daha az olması demektir. Yani bir işi mükemmel yapmaya çalışmak, başka birşeyi ihmal etmek anlamına gelmektedir.”
Eniz Pamuk tarafından çalışan annelere öneriler:
- Hayatınızda öncelik vereceğiniz alanları (çocuk, eş, iş, ev gibi) saptayın ve bu alanları bir öncelik sırasına koyun.
- Anne olmanın, zamanın tümünü çocukla geçirmek ve hayatındaki önemli alanların hepsinin mükemmel düzeylerde olması gerektiği inanışlarından vazgeçin.
- Çocukla birlikte olunan zamana yönelik olarak önceden bir programyapın ve bir rutin saptayın. Bu rutine kesinlikle sadık kalın.
- Kendinizin annelik konusunda iyi niyetli ve yeterli olduğunuza inanın.
- Ters giden bir günün sonunda kendinizi suçlamayıp ertesi güne beyaz bir sayfayla başlayın