Kadınlar ve erkekler… Hepimiz birer birey olsak da, ve kendi başımıza hareket edebileceğimize olan inancımız çok yüksek olsa da, yine de doğanın kanunundan dolayı olsa gerek, kadınlar erkekleri sever; erkekler de kadınları… Yeri gelir kavga ederiz; yeri gelir, dünyanın en kötü insanları olduklarını düşünürüz; ama yine de vazgeçemeyiz onlardan!
Tarihin ilk çağlarından beri kadınlar erkeklerle paylaşırlar hayatlarını. Ve bunun dönem dönem farklı sebepleri sayılmıştır. Örneğin, çok değil bir kaç sene öncesine kadar, erkeğin egemen olduğu ve evi geçindirdiği söylenirdi. Ancak günümüzde bu durum geçerli değil; hemen hemen her kadın çalışıyor ve kendini geçindirecek kuvvete sahip gibi görünüyor. Erkeklerin bir takım ihtiyaçlarını karşıladıkları söylenirdi bayanlar tarafından ki bu ihtiyaçlar arasında, bulaşık ve çamaşır yıkayıp temizlik yapmak da yer alırdı. Günümüzdeki teknolojiye baktığımızda, çamaşırları da bulaşıkları da makinelerin yıkadığını görüyoruz; ama yine de vazgeçemiyor erkekler kadınlardan… Bu durumun sebebi ne peki? Ve neden özellikle birbirlerine ihtiyaçları olmadığını söyler eşler, biri olmazsa diğerinin yaşamının zorlaşacağını bilmelerine rağmen?
Bu yazımız biraz erkekleri şımartacak nitelikte aslında ama, kadınların erkekleri neden sevdiklerine dair 10 sebepten bahsedeceğiz sizlere. Ve bu sebeplerin başında da, erkeklerin vücutlarının yer aldığını söylemekten kaçınmayacağız… Her ne kadar erkeklerin gücüne ve kuvvetine ihtiyacımız olmadığını düşünüp söylesek de, erkek vücudunun güçlü görüntüsünden hoşlanıyoruz. Sakalları bile ayrı bir çekicilik katıyor onlara…
Erkeklerin, olayları farklı nitelendirmeleri de ayrı bir çekicilik sebebi. Her ne kadar itiraf niteliği taşısa da belirtmeliyiz ki, sizin gücünüzden dolayı merdivenlerden çıkarttığınızı düşündüğünüz ağır eşyaları taşıma yeteneğine biz de sahibiz. Böcekleri de öldürebiliriz; ancak birisi pis, bir diğeri de yorucu… Siz, kendi özelliklerinizle gurur duyma fırsatını bulurken biz de rahat rahat tembelliğimizi yapıyoruz…
Erkekler ağlamaz denilse, ve erkeklerin ağlaması zayıflık olarak nitelendirilse de, bizim için gözyaşı dökmeniz hoşumuza gidiyor; bu, bizi sevip önemsemeniz anlamına geliyor çünkü; ve aynı zamanda da bakışlarınızdan yayılan şefkat kırıntıları, kendimizi sizin yanınızda huzurlu ve güvende hissetmemizi sağlıyor beyler…
Kokunuzu da seviyoruz. Kullanmış olduğunuz parfümler ve vücut şampuanları, özellikle de doğal ürünlerden oluşuyorsa, etkileyici olabiliyor.
Beyninizin içinde bize yer verdiğiniz için; her ne kadar spora meyilli olsanız da, beyninizi de seviyoruz.
Espri anlayışınızda bayat olanlara yer vermezseniz eğer, zor zamanlarımızda bizi rahatlatmanız nedeniyle, esprilerinizi de seviyoruz. Zor zamanlarımızda bizi mutlu etmeyi başarıyorsunuz esprilerinizle.
Koruma içgüdünüzü de seviyoruz. Elbette biz kendimizi koruyabilecek güçteyiz; ancak herşeyi kendimiz yapmak istesek zaten hayatımızda size yer vermezdik. Bazen abartıya kaçsanız da, bizi korumanız hoşumuza gidiyor.
Giydiğiniz kıyafetler… Aslında sevmiyoruz; çok büyükler, sürekli çizgili ve spor giyinmeniz de cabası ayrıca; ama yine de bu kıyafetleri bizim de giyebilecek olmamız keyif veriyor; ne de olsa siz bizim giysilerimizi, size küçük geleceği için giyemezsiniz.
Kendisine güvenilen bir erkek, her zaman sevilmeyi hak eden erkektir. Güven, sadece aldatılmak anlamında algılanmamalıdır. Güven kelimesinden kastımız; biz olaylar karşısında panik atak bir halde oradan oraya çırpınırken sizin soğukkanlı bir şekilde, herşeyin yoluna gireceğini söylemeniz ve mantıklı tavırlarınız, herşeye karşı güvenle bakabilmemizi sağlamakta.
Her halimizle bizi sevmeniz de hoşumuza giden sebepler arasında yer alıyor. Hastayken bizimle ilgilenmeyen bir erkekten hiç bir zaman destek alamayacağımızı biliriz; ve bakımsız halimizde de bizi seven birisi, her daim sevilmeyi hakedenler arasındaki yerini koruyacaktır.
Kısaca, sebep her ne olursa olsun, sizi seviyoruz; ve varlığınız bize huzur veriyor… Ellerimizi tutup, bırakmadığınız zamanlarda, kendimizi, dünyanın en güçlü insanı olarak hissetmemizi sağlıyor. İyi ki varsınız beyler…